1. Homepage
  2. Genel
  3. Seks bağımlılığı, tedavi edilmesi gereken ciddi bir sorun!

Seks bağımlılığı, tedavi edilmesi gereken ciddi bir sorun!

Seks bağımlılığı, tedavi edilmesi gereken ciddi bir sorun!

Seks bağımlılığı nedir? Uzmanlar seks bağımlılığının kişinin hayatının her alanını olumsuz yönde etkilediğini söyledi.

Seks bağımlılığının da diğer bağımlılıklarda olduğu gibi dopamin nörotransmiteri ile ilişkili olduğunu belirten uzmanlar, psikolojik travmalar ve çevresel etkenlerle de tetiklenebilen karmaşık bir bağımlılık türü olduğunu söylüyor.

Bağımlı bireylerin zamanla haz alma eşiklerinin yükseldiğini ve farklı dürtülere yönelme ihtiyacı hissettiklerini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Günay Hajiyeva, “Seks bağımlılığı bireylerin sadece cinsel hayatlarını etkilemekle kalmaz, sosyal, fizyolojik, işlevsellik, romantik ilişkiler gibi tüm alanlarına nüfus eder ve o süreçleri de negatif olarak etkiler.” dedi. Yalnızlık, utanç, özgüven kaybı ve depresyon gibi sorunların bu bağımlılığın yaygın sonuçları arasında olduğuna dikkat çeken Hajiyeva, seks bağımlılığının ciddi bir ruhsal rahatsızlık olarak ele alınması ve erken yaşta doğru cinsel eğitimle önleyici adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Günay Hajiyeva, seks bağımlılığının biyolojik ve psikolojik nedenleri ile etkileri hakkında açıklamalarda bulundu.

Seks bağımlılığı da diğer bağımlılıklar gibi…

Seks bağımlılığının hem biyolojik hem de psikolojik faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan multifaktöriyel bir süreç olduğunu aktaran Psikiyatri Uzmanı Dr. Günay Hajiyeva, “Diğer madde bağımlılıklarında olduğu gibi, seks bağımlılığı da dopamin nörotransmiteri ile ilişkilidir. Birey, dopamin aracılığıyla haz, zevk ve tatmin duygusunu yaşadıktan sonra, her defasında bu tatminin şiddetini ve haz derecesini artırma eğiliminde olur.” dedi. Bu durumun biyolojik açıklamasının oldukça basit olduğunu ifade eden Hajiyeva, “Dopamin salınımı belli bir süreden sonra tolerans gelişimine neden olur ve dopamin reseptörlerinde ‘down regülasyonu’ gerçekleşir. Yani, aynı cinsel aktiviteler dopamin salınımına yol açsa da, reseptörlerin duyarlılığı azaldığı için kişi eskisi kadar zevk alamaz. Bu da bireyin daha farklı cinsel fanteziler peşinde koşmasına, yeni dürtüler geliştirmesine ve farklı hazlar aramasına neden olur. Aslında bu süreç, diğer bağımlılık türlerinde de gözlenen tipik bir tolerans gelişimini yansıtır.” şeklinde konuştu.

Beynin fren mekanizması prefrontal korteksin gelişimi tamamlandıkça devreye girer!

Kompulsif cinsel davranışlar gösteren bireylerin EEG’lerinde de belirgin değişiklikler saptandığına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Günay Hajiyeva, “Burada önemli bir nöroanatomik yapıya değinmek gerekir. Herkes bir arabanın freninin nerede olduğunu bilir, ama kendi vücudumuzun, zihnimizin, ruhumuzun ve beynimizin ‘freni’ nerededir? Bu fren, beynin prefrontal korteksidir.” dedi.

Prefrontal korteksin, dürtülerimizi, davranışlarımızı ve kompulsif eğilimlerimizi kontrol eden bir bölge olduğunu hatırlatan Hajiyeva, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu bölgenin gelişimi 20-25 yaşlarına kadar devam eder. Bu nedenle, seks bağımlılığı, riskli cinsel davranışlar ve yoğun cinsel eğilimler özellikle genç yaşlarda daha sık görülür. Ancak zamanla prefrontal korteksin gelişimi tamamlandıkça, bu fren mekanizması devreye girer ve süreç daha kontrol edilebilir hale gelir. Dolayısıyla, bu bağımlılığın dopamin sistemi ve prefrontal korteks üzerinden işlediğini dikkate alırsak, biyolojik faktörlerin sürecin önemli bir parçası olduğunu söylemek mümkündür. Ancak psikolojik etkenleri de göz ardı etmemek gerekir. Çocuklukta yaşanan travmalar, akran zorbalığı, aile içi baskılar ve istismar gibi faktörler de bu tür patolojilerin gelişmesinde tetikleyici olabilir. Birey, yaşadığı bu duygusal boşluğu doldurmak için ani ve hızlı bir şekilde haz arayışına yönelebilir. Bu da kendini cinsel bağımlılık şeklinde gösterebilir.”

Yalnızlık ve depresif sürece neden olabilir!

Seks bağımlılığının bireylerin sadece cinsel hayatlarını etkilemekle kalmadığını vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Günay Hajiyeva, “Bireylerin sosyal, fizyolojik, işlevsellik, romantik ilişkiler gibi tüm alanlarına nüfus eder ve o süreçleri de negatif olarak etkiler.” dedi. Bağımlılığın, bireylerin sürekli olarak zihinlerinde bastırması gereken bir dürtüyle birlikte ilerlediğini ve sürekli bastırılması gereken bir düşünce olduğu için bireylerin çok fazla kaygılı, endişeli olduklarını kaydeden Hajiyeva, “Bireylerin çok fazla kaygı ve endişeleri zamanla bireyleri toplumdan uzaklaştırabilir. Sosyal izolasyon ve yalnızlık süreçlerine neden olabilir. Yalnızlık, kendisiyle birlikte bir depresif süreci tetikleyebilir.” açıklamasını yaptı.

Seks bağımlılığı kişinin tüm hayatını etkileyebiliyor! 

Bu bireylerde utanç duygusuyla birlikte öz saygıda, öz değerde azalma, yetersizlik, değersizlik duygularının tetiklendiğine vurgu yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Günay Hajiyeva, “Aynı zamanda tabii ki psikolojik faktörler dışında, bireylerin sosyal hayatları da sosyal izolasyonla ve yalnızlıkla birlikte çok fazla etkileniyor. İş hayatlarındaki işlevsellik çok azalıyor çünkü işlerine odaklanamıyorlar. Gerekli sorumlulukları yerine getiremiyorlar ve bu bireylerin işlerinden atılmasına kadar giden bir sürece neden olabiliyor.” dedi.

Bağımlı kişilerin romantik ilişkilerinin de olumsuz etkilendiğine işaret eden Hajiyeva, “Partneri ile arasında sürekli bir güvensizlik, sadakatsizlik süreçleri romantik ilişkileri de kötü etkiliyor. Bu da bireyin yalnızlığına, uzaklaşmasına ve izolasyonuna neden oluyor. Aynı zamanda burada fizyolojik faktörler de var. Fizyolojik faktörler arasında en fazla örnek verebileceğimiz korunmasız cinsel ilişkiler. Seks bağımlılıklarında çok fazla rastlanıyor ve bu da cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını artırıyor. Bu yüzden bu süreci bir tek seks bağımlı olarak değil, tüm alanlara nüfuz eden, tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak algılamamız toplum açısından ve bizim açımızdan çok daha faydalı olacaktır.” şeklinde konuştu.

Çocuklara sağlıklı bir şekilde cinsel bilgilendirme yapılmalı!

Seks bağımlılığına yönelik farkındalık oluşturmak için önerilerde bulunan Psikiyatri Uzmanı Dr. Günay Hajiyeva, sözlerini şöyle tamamladı:

“Okullarda düzgün ve sağlıklı cinsel bilgilendirilmeler yapılabilir. Çünkü şu an sosyal medyayla birlikte çocukların çok fazla uygunsuz, gereksiz materyallere, cinsel uyarılara maruz kaldığını görüyoruz. Çocuklar cinselliği pornografik materyallerden öğrenmeye başladılar, oysaki cinsellik ve gerçek yaşamdaki süreçler daha farklı boyutlarda. Bu yüzden çocuklara sağlıklı bir şekilde cinsel bilgilendirmenin yapılması aslında bu süreçte atabileceğimiz çok önemli adımlardan biri.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

İlgili Yazılar